Başka bir ülkede yeni bir iş ve hayat kurmaya hazırsınız ama “Neden Finlandiya?” diye mi soruyorsunuz? İşe size bir neden daha; Finlandiya hem iş hem de sosyal alanda dünyanın en güvenli ve güvenilir ülkeleri arasında yer alıyor.
Herkesin birbirine güven duyması Fin kültüründe önemli bir yere sahiptir. Hatta diğer birçok kültürden farklı olarak; yeni tanıştıkları insanlara zaman içinde güven duymak yerine, tanıştıkları anda güven duymayı ancak olumsuz bir tavır veya hareketlerine şahit olmaları durumunda duydukları güveni azaltmayı tercih ederler.
Finler aynı zamanda eşitliğe değer verirken hiyerarşi ve sınıfsal farklılıklara dayalı varsayımlardan kaçınma eğilimindedirler. Süpermarket kuyruğunda veya yerel pazar meydanındaki kahve tezgahında Finlandiya’nın liderlerine veya bir ünlüye rastlamak oldukça olağan ve normal bir durumdur.
Fotoğrafta da gördüğünüz üzere kitap fuarında bir seminere katılan Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö boş yer bulunmaması nedeniyle diğer tüm katılımcılar gibi merdiven basamaklarına oturmuştur.
Finlandiya altı milyonluk nüfusuyla istikrarlı ve güvenli bir ülke olarak bilinmektedir. Hatta başkent bölgesi en metropolitan bölge olmasına rağmen en güvenli bölgelerin başında gelir. Kaybolan eşyaların çok büyük olasılıkla sahibine döndüğü herkes tarafından bilinir. Finlandiya’da yaşayan birçok göçmen de deneyimledikleri bu tarz olaylar karşısında şaşkınlıklarını ve memnuniyetlerini gizleyememişlerdir.
– Başkentteki yüksek yaşam standartları tutarlılık göstermektedir.
Helsinki Belediyesi her üç yılda bir vatandaşlarının kendilerini ne kadar güvende hissettiklerinin araştırmasını yapmaktadır. Yapılan en güncel araştırmaya göre, yaşanan suç ve kazalarda azalma görünmeye başlamış ve Helsinki’deki günlük yaşam güvenli olarak değerlendirilmiştir. Finlandiya Polis Akademisi tarafından yürütülen bir diğer ankete göre ise, Finlandiya’da yaşayan insanların yüzde 95’inin polis gücüne güven duyduğu ve olası acil kazalarda yardımın en hızlı şekilde geleceğine inancı olduğu saptanmıştır.
Finlandiya’da şehirler ve binalar inşa edilirken her zaman insanların özel hayatı önde tutulur ve bu nedenle evlerin çok iç içe olmamasına özen gösterilir. Finlandiya’da çocuklar bahçelerde ve parklarda hiçbir endişe duymaksızın özgürce ve bağımsız olarak oyun oynayabilirler. Ayrıca tüm çocuklar ilkokuldan başlayarak yanlarında bir yetişkin olmalarına ihtiyaç duymadan okula kendi başlarına gidebilirler.
– İş hayatında düşük hiyerarşili bir sistem benimsenmiştir.
Ülkedeki sosyal hiyerarşi düzdür, alt-üst ilişkisi yerini bağımsız olarak çalışabilen ve karar verme yetkisi olan bireylere bırakmıştır. Hiyerarşi seviyesinin düşük olması, Fin marketine yeni giriş yapan tüm start-up girişimcilerinin hayatını bir çok açıdan kolaylaştırmaktadır. Projelerini finanse edebilmek için yatırımcılara kolaylıkla ulaşabilir veya alanında tanınan uzmanlara bir e-mail ile hızlıca ulaşabilirler. Bu nedenledir ki Fin start-up ekosistemi oldukça sıcak bir ortama sahiptir.
Özellikle Helsinki böyleginde, en sevdiğiniz sanatçıyla bir süpermarkette ya da bir bakanla yüzme salonunda karşılaşma ihtimaliniz oldukça yüksektir. Ülke genelinde hastanelerden kütüphanelere kadar tüm kamu hizmetleri, statüleri veya zenginlikleri ne olursa olsun herkese aittir.